31 Ocak 2011 Pazartesi

HAFTA SONU, FAL KEYFİ ve DESENLİ BİR TAYT

Biz Türklerin kendimize has en büyük keyiflerinden biridir herhalde Türk kahvesi. Öyle ayaküstü içilmez bir kere. Pişirmesinden ikramına, içilmesinden kahve sonrası fal faslına kadar her dakikası bir keyif işidir. Aslında çay, benim her zaman tercihimdir. Ama işin ucunda fal varsa başka tabii :) Bizim de ara sıra uğradığımız bir kafede gerçekten iyi fal bakan bir hanımefendi var. Dinlemek gerçekten çok keyifli oluyor, ama fal bittiğinde aklında ne kaldı diye sorarsanız hiçbir şey :) Tabi ki ona göre yaşamıyoruz, amaç güzel vakit geçirmek. Öyle de oluyor gerçekten işte kanıtı :) 
Desenli taytıma gelince malum bu kış oldukça revaçtaydılar. Aslında bu soğuk havalarda iyi de bir kurtarıcı diyebilirim. Bu taytımı da geçen haftalarda çok beğenerek almıştım. Ve işte bu hafta sonu ben..

28 Ocak 2011 Cuma

ZEYTİNYAĞLI SOĞAN SOSLU LAHANA SARMASI

Sarma yapmanın zorluğu ile doğru orantılı birçok da püf noktası var. Yapımı da oldukça zaman alıyor; hele de tek başınaysanız. Ama lezzetini de düşünürsek değer doğrusu diye düşünüyorum. Siz de aynı fikirdeyseniz işte benim tarifim..
MALZEMELER
1 adet orta boy lahana

İÇ HARCI
3-4 tane soğan
1 su bardağı pirinç
Yarım su bardağı bulgur
3-4 kaşık domates sosu (yazdan yapılmış)
1 yemek kaşığı domates salçası
Tuz, karabiber
1 tatlı kaşığı şeker
Yarım çay bardağı zeytinyağı
yarım demet maydanoz
1 yemek kaşığı nane
Biraz tarçın
Biraz da nar ekşisi

PİŞİRİRKEN
yarım çay bardağı zeytinyağı
1 tavuk bulyon
Tuz, sıcak su

YAPILIŞI
Lahananın tersini çevirip koçan kısmını bıçakla koni şeklinde kesip çıkartın ve yapraklarını tek tek ayırın. Derin bir tencereye su ve 1 tatlı kaşığı tuz koyup kaynatın. Kaynayan suda lahanaları 5-6 dakika bekleterek 2-3 partide ( yapraklar sarılacak kıvamda yumuşayana kadar) kaynatın. Ve lahanaları süzgece alıp soğumaya bırakın. Bu arada içini hazırlayın. 
Bir tencereye zeytinyağı ve yemeklik doğranmış soğanları koyarak iyice kavurun. Domates sosunu ve salçayı da ekleyerek kavrulduktan sonra yıkanmış pirinç ve bulgurları da ilave edin. Biraz da böyle kavurduktan sonra 2 bardak kadar suyu, 1 tatlı kaşığı tuzu ve 1 tatlı kaşığı şekeri ilave edip pişmeye ( pirinçler yarı pişmiş olacak) bırakın. Suyunu çektikten ve biraz soğuduktan sonra ince doğranmış maydanozları, nar ekşisini ve baharatlarını ilave edin. Biraz da zeytinyağı gezdirerek iyice karıştırın.
Sarma işlemine gelince lahananın yapraklarındaki sert damar kısmını bıçakla kesin. Çıkan damarları (sarmalar tencerenin altına yapışmasın diye) tencerenin tabanına yayın. Yapraklardan bir avuç büyüklüğünde parçalar alıp bir ucuna dolmalık içten bir tatlı kaşığı kadar koyarak yaprağın yan kenarlarını birbirine kapatıp sıkıca sarın. Sarma işlemi bitip tencereye dizdikten sonra, bir kasede yarım çay bardağı zeytinyağı, 1 tavuk bulyon, tuz ve sıcak suyu iyice karıştırdıktan sonra sarmaların üzerlerine gezdirin. Tencereye oturacak biçimde bir tabak kapatın. (böylece sarmalar üste çıkamaz). Su kaynadıktan sonra kısık ateşte (yarım saat kadar) pişmeye bırakın.
SOĞAN SOSU
Tavada sıvıyağ ve 2-3 tane yemeklik doğranmış soğanı iyice kavurup, 1 kaşık domates salçası, 2-3 yemek kaşığı domates sosu ve tuz ilavesiyle tatlandırıp, servis esnasında sarmaların üzerine gezdirebilirsiniz..
Afiyetle..
NOT: Lahana alırken ince yapraklı ve göbeği yumuşak olanları seçmeye özen gösterin. (lahanaya elinizle bastırınca ortası hafif yumuşak olmalı) 

27 Ocak 2011 Perşembe

İLK OYUNCAK DENEMELERİM

Henüz 5 aylık minicik tatlı mı tatlı bir erkek yeğenim var. Sanırım bir ay oldu görmeyeli. Çok özledim tontişimi. Yaklaşık bir ay sonra da görmeye gidicez sanırım. Ama ben oyuncaklarını şimdiden hazırladım :) İşte miniğimin kaplumbağa ile tavşanı..

Yapılışlarını da anlatmaya çalıştım. Merak ederseniz işte yapılışları...

Tavşanın yapılışı

Çorapları fotoğrafta gördüğünüz gibi kesip, ince-uzun olan parçaların açık olan kısımlarını sadece ok olan yerler (bunlar kol, bacak ve kulak olup açık olan yerlerinden vücuda dikilecek) açık kalacak şekilde elde diktim.





Gövde olacak parçanın açık olan kısımlarını tam ortadan 1 cm kadar dikip içini dökme elyafla doldurdum. Kol, bacak ve kulak kısımlarını da dikip içlerini elyafla doldurduktan sonra gövdeyle birleştirdim.
  Keçeler ve yün iplerle süsledim.

 Kaplumbağanın yapılışı


Biri diğerinden biraz büyük iki tane yuvarlak parça kestim. Büyük olan kısmı kaplumbağanın kabuğu olacağından, kabarık durması için onu kenarlarından seyrek dikişle dikip büzdürdüm.
Kol-bacak ve kafasını dikip ters çevirdim ve elyafla doldurdum. Yuvarlak olan parçaları yüzü yüzüne gelecek şekilde toplu iğnelerle sabitledim. Kol-bacak ve kafasını da iki parçanın arasına, yerlerine koyarak (elyaf doldurmak için açık bir yer bırakarak) diktim.




Ters çevirip elyaf doldurdum ve açık kalan kısmı elde diktim. Gözlerine birer düğme, boynuna da bir fiyonk diktim bu kadar..











25 Ocak 2011 Salı

NOSTALJİK GÖRÜNÜMLÜ RADYO


Geçenlerde radyo dinlediğim bir gün, Trt fm'de şimdi yarışma zamanı dediler ve ben de bir anda ararken buldum kendimi. Ama yarışma konusu nedir bilmiyorum. Ara sıra tahmin sorusu sorduklarını biliyorum ama dinlediğim o program mı değil mi onu da bilmiyorum. Çok iyi bir radyo dinleyicisiyimdir fakat benim küçük radyomda Trt fm pek iyi çekmiyor :) Sadece internetten dinleyebiliyorum. Bu da öyle bir anıma geldi. Ve tahmin sorusunu kaldırdık, şimdi ata sözlerini karıştırıp araya da farklı kelimeler koyarak doğrusunu bulmanızı istiyoruz dediler. Neyse ki kelimelerle aram çok iyidir :) hemen bildim. İki hafta geçmeden de radyom bu sabah itibariyle gelmiş bulunmakta. Küçük tatlı bir şey :) Nostaljik radyoya nostaljik bir yer bulundu bile..

24 Ocak 2011 Pazartesi

HAFTA SONU, KAHVALTILIKLAR, YAZ TATİLİ, KUTSAL DAMACANA:DRACOOLA

Cumartesi günü erkenden güzel bir kahvaltıyla başladık güne. Bunun için hafta sonunun en sevdiğim kısmı diyebilirim zaten. Eşim de görevdeydi ve o sabah geleceği için sevdiği şeylerden yaptım. Ve işte size de tarifi.. 
FIRINDA PATATES KIZARTMASI
Patates kızartmaktansa daha hafif olması açısından fırında yaptım. Domates sosuyla da çok lezzetli oldu. İşte tarifi..

MALZEMELER
4 tane patates
1 kase yazdan yapılmış domates sosu
Sıvı yağ, tuz

YAPILIŞI
Patatesleri dilimleyip, tuzladım ve borcama döktüm. Üzerine önce domates sosunu, sonra sıvıyağı gezdirip 200 derece ısıtılmış fırında patatesler kızarana kadar pişirdim.
 
HAMUR KIZARTMASI
MALZEMELER
1 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı yoğurt
1 çay kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı sirke
1 çay kaşığı karbonat
Aldığı kadar un

YAPILIŞI
Un hariç bütün malzemeleri iyice karıştırıp son olarak aldığı kadar unla yumuşak bir hamur elde edip, iki pazıya ayırdım ve 20 dakika kadar dinlendirdim. Dinlenen hamurları hafif kalın olacak şekilde açtım ve bardakla keserek, kızgın yağda kızarttım.

Kahvaltı ve biraz çay keyfinden sonra ETS’ ye giderek tatil olayımızı da noktalandırmış bulunmaktayız. Otelimiz Kervensaray Kundu Beach Hotel. Bir aksilik çıkmazsa haziran sonu tatildeyiz inşallah. Oradan da memlekete geçip tatilimize devam edeceğiz gibi görünüyor. Malum bu yıl ramazan ayı daha erkene geldiği için böyle bir karar aldık, bakalım yine de her şey kısmet.
Kutsal Damacana: Dracoola
Oradan sinemaya gittik. Yeni gelen filmler arasında Günah Keçisi ve Kutsal Damacana:Dracoola vardı. Biz de Kutsal Damacana:Dracoola olsun hadi dedik. Ama tek kelimeyle berbat bir filmdi. Kesinlikle tavsiye etmiyorum, tamamen bir zaman kaybıydı.
Ve günün yorgunluğunun ardından bir çay molası ile ben..

AYVA REÇELİ

Geçen yıl da bu zamanlar sevgili eşimle birlikte ayva reçelimizi rendeleyerek yapmıştık. Bu defa eşimin isteği üzerine bir değişiklik yaparak ayvaları küçük küçük doğrayarak yaptık. Pazar günü de reçel günüydü özetle. Ayva biraz sert bir meyve olduğundan soyup doğraması zor, bu aşamada iş eşime düşüyor. Çabuk da karardığından biraz tempolu ve koordineli çalışıp ayvaları limonlu suda falan bekletmeye gerek duymadan hemen hallediyoruz reçel olayını. Ama şunu söyleyebilirim rengiyle, kıvamıyla tam bir ayva reçeli oldu. Denemek isterseniz işte tarifimiz..

MALZEMELER
4-5 tane ayva
2.5 litre su
1 kilo şeker
Yarım limon suyu
Ayvaların çekirdekleri

YAPILIŞI
Öncelikle ayvaları soyup, küçük küçük doğrayın. Bir taraftan suyu kaynatın. Kaynamış suyu büyük bir tencereye koyup, şekerin yarısını, doğradığınız ayvaları ve ayvalardan çıkan bütün çekirdekleri tencereye ilave edin. Ayvalar yumuşamaya başladığında şekerin kalanını ve yarım limon suyunu ilave edip tencerenin kapağı açık olacak şekilde suyunu koyulaştırarak, rengini pembeleştirene kadar kaynatın. Ocaktan aldıktan sonra içindeki ayva çekirdeklerini temizleyip, sıcak sıcak kavanozlara doldurup ağızlarını sıkıca kapatıp ters çevirin sabaha kadar öyle dursun. Soğuduktan sonra kaldırabilirsiniz. Afiyetle..

21 Ocak 2011 Cuma

NOHUTLU MANTI (KOZA KABUĞU)

Yemek tariflerine ara vermiştim birkaç gündür ama bugün nefis bir tarifle geri döndüm. Nohutlu mantı Sakarya yöresine ait bir yemek bildiğim kadarıyla. Önceki günden artan nohut yemeğinizi değerlendirmek adına çok iyi bir fikir. Çok da lezzetli olur, daha önce denemeyenler için mutlaka tavsiye ediyorum. İşte tarifi..
Hamuru
Geniş bir kaba 1 yumurta, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karbonat, 3 bardak kadar un ekleyerek (sert bir hamur elde edecek şekilde) azar azar ılık su ilavesiyle iyice yoğuruyorum. Ve hamuru bezelere ayırıyorum, üzerini kapatıp yarım saat kadar dinlendiriyorum.

İç harcı
1 kase iyice pişmiş nohut  (nohut yemeği şeklinde)
1 çay kaşığı karabiber 
Tuz
Nohut yemeğinin suyunu süzüp, mantıyı pişirmek için ayırıyorum. Kalan nohutları rondoda iyice ezip, karabiber ve tuz  ilavesiyle iyice karıştırıyorum.

Yapılışı
Dinlenen hamurları oklavayla açıyorum, açtığım hamuru bıçakla küçük küçük kareler halinde kesiyorum. Hazırladığım nohutlu harçtan alıp, kestiğim hamurların içine koyarak bohça şeklinde kapatıyorum ve yağlanmış tepsiye tek tek yerleştiriyorum. Bu şekilde 180 derece ısıtılmış fırında pembeleşene kadar pişiriyorum. 
 Bu arada ayırdığım nohut suyunu biraz tuz ilavesiyle ısıtıyorum. Gerekirse sıcak su ilave edebilirsiniz. Nohut suyunu pembeleşen mantıların üzerine döküp, tekrar fırına veriyorum. Suyu fazla olursa iyi olur, çünkü piştikçe mantı suyunu çekiyor. 20-25 dakika da böyle pişirip, mantılar iyice yumuşadıktan sonra servis tabağına alıyorum. Yağda 1 kaşık salçayı kızartıyorum ve 1 çay kaşığı kırmızı biber ilave edip ocaktan alıyorum. Sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış yağı gezdirdikten sonra mantımız servise hazır. Afiyetle..

20 Ocak 2011 Perşembe

KORDON ÖRME KOLYE

Geçenlerde bu tarz bir örgü görmüştüm bir mağazada fakat kemere uygulanmıştı. Orada çözemedim örgüsünün nasıl yapıldığını.  Ama dün bu mavi kordonu aldım elime ve deneye deneye böyle bir şey çıktı ortaya. Yapım aşamalarını fotoğraflayamadım. Ama farklı renklerde ipler alıp tekrar yapmayı düşünüyorum bu kolyeden. O zaman detaylı fotoğraflarım.
Yapılışını anlatmaya çalışayım. 1 metre kadar kordonu önce bir yere tutturmanız lazım örerken. Ben çekmeceye sıkıştırdım :) İpin sol tarafından bir karış kadar mesafe bırakıp bir hafif bolca bir düğüm atın, üstte kalan ipi yine üstten en son halkanın içine sokup, alttan yukarıya doğru yeni oluşan halkanın içinden geçirin. Aslında çok kolay yapımı umarım anlatabilmişimdir.

ŞİMDİ DE PEELİNG ZAMANI

Peeling cildi ölü hücrelerden, ince kırışıklıklardan arındırarak cildi temizleme, yenileme işlemidir. Derinlemesine temizleme etkisiyle cildiniz daha temiz daha sağlıklı bir görünüme kavuşuyor. Haftada 1-2 kez ve daha çok kış aylarında oluşan ölü derinin atılması için öneriliyor. Kuru ve normal ciltli olanların haftada bir defa peeling uygulamaları yeterli. Ciltleri çok yağlı olanlar haftada iki defa yapabilirler.
Ebru Şallı’nın verdiği tarif hem pratik hem de benim cildime çok iyi geliyor, sizlerle de paylaşmak istedim. İnanın pürüzsüz, yumuşacık bir ciltle birlikte birkaç uygulamadan sonra yüzünüzdeki izlerin, lekelerin azaldığını göreceksiniz. Denemek isterseniz işte tarifi..
    Malzemeler
* 1 çay kaşığı irmik
* 1 tatlı kaşığı yeşil çay kremi
* 1 yemek kaşığı gülsuyu
Uygulama: 1 çay kaşığı irmiğin üzerine, 1 yemek kaşığı gülsuyunu ilave ederek karıştırdıktan sonra üzerine 1 tatlı kaşığı yeşil çay kremini (ben evde fazlaca biriken yüz kremlerimden kullanıyorum) ilave edin.
İyice karıştırdıktan sonra önceden temizlediğiniz cildinize göz çevresi hariç uygulayın. 5 dakika bekledikten sonra ovalayarak yüzünüzden çıkarın. Yüzünüzü ılık su ile yıkadıktan sonra gül suyu ile silin. Bu uygulamadan sonra hazır gözenekler açılmışken bir de bu yazımda anlattığım maskeyi uygularsanız siyah noktalarınızdan da arınarak tertemiz bir cilde kavuşabilirsiniz.
Hafta iki kez uygulayabilirsiniz. Akşam yatmadan önce uygulamanız tavsiye ediliyor.
Herkese, yumuşacık, pürüzsüz, pespembe günler diliyorum. Sevgiler.. 

19 Ocak 2011 Çarşamba

SERAMİK KOLYE

Şamotlu seramik çamurunu elde şekillendirerek düz zemini oluşturdum. Ağacın yerini belirleyip önce gövdesini, sonra minik toplar oluşturup ağacın yapraklı kısmını yapıp üzerlerinde delikler oluşturdum. Seramik yapımını bilenler için oldukça kolay. Güzel bir ip bulamadığım için deri ipi de deri parçasından keserek oluşturdum. Tabi son olarak da bir fiyonk ekledim. Bu kadar..

18 Ocak 2011 Salı

HIRKA YENİLEME


Geçen gün Tülinciğimle çarşı-pazar gezmelerimizde bir tuhafiyede buldum bu fırfırları. Ve bu kahverengi hırkam geldi aklıma. Yenilenme zamanı gelmişti artık, çünkü uzun zamandır dolapta bekliyordu. Fırfırın dikiş kısımları içte kalacak şekilde teyellendi, sonra da dikildi, bugün de giyildi. İşte hırkamın yeni hali.. 


17 Ocak 2011 Pazartesi

HAFTA SONU, BALIK-ŞALGAM VE PEMBE FİYONKLU ELBİSEM

Öncelikle güzel bir günden  herkese kocaman sevgiler.. Güzel bir hafta sonu geçirmişsinizdir umarım. Benim için gayet renkli, güzel bir hafta sonuydu. Yine alışverişler yapıldı, keyifler yerindeydi :)
Gelelim asıl konumuza, daha önce de bahsetmiştim sanırım balığı çok severim. Her hafta sonu (büyük ihtimalle bu Cumartesi olur) mutlaka bir balık partimiz olur. Tercihimizi de her zaman için çok lezzetli bulduğumuz ‘çipura’ dan yana kullanırız. Fakat asıl bahsetmek istediğim, Balık-Şalgam ikilisinin birbirine çok yakıştığı. Adana’ya ilk geldiğimde (1.5 yıl önce) denemiştim şalgamı, ama yarım bardak kadar içememiştim. Her şey alışmakla alakalı sanırım, şimdi sizlere tavsiye ediyorum balığınızı bir de şalgamla deneyin..

Bu da çok sevdiğim elbiselerimden biridir, sosyete pazarından çok uygun bir fiyata alınmıştır, dikişi itibariyle çok basit bir model olup, sizlere örnek olabilir düşüncesiyle konulmuştur sevgilerimle...

TAHİNLİ CEVİZLİ KABAK TATLISI

MALZEMELER
1 kg. kadar bal kabağı
2,5 su bardağı şeker
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
2-3 yemek kaşığı tahin(üzerine)
YAPILIŞI
Kabak dilimlerini  iri parçalar halinde doğrayıp, kare borcama yerleştiriyorum, üzerine şekeri her yerine gelecek şekilde gezdirerek döküyorum ve üzerini folyoyla kapatıp 15-20 dakika sıcak fırında biraz sulanması için bekliyorum.
Suyu çıktıktan ve kabaklar yumuşadıktan sonra folyoyu alıp, üzerine cevizleri döküyorum ve suyunu çekene kadar pişirmeye devam ediyorum. Son 10 dakika da cevizlerin kızarması için borcamı bir üst rafa alıyorum. Piştikten sonra fırını kapatıp, borcamı en alt rafa alıp, soğuyana kadar (suyunu çekip özleşmesi için) fırından çıkarmıyorum.
Soğuduktan sonra servis tabağına alıp, üzerine tahin gezdiriyorum ve tatlımız servise hazır.
 Afiyetle…

14 Ocak 2011 Cuma

YENİDEN KURDELE KAPLI BİLEZİKLERİM

Daha önce krem rengi bir kurdeleyle yapmıştım bu bileziklerden. Yine varolan renkli bileziklerimi puantiyeli ve kırmızı renkte kurdeleyle kaplayarak iki tane daha yaptım. Yapılışını merak edenler buradan bakabilirler.. 

YENİ PASTA-BÖREK KALIPLARIM İLE BİR DENEME: ISPANAKLI KULAK MANTISI

Daha önce görmüşsünüzdür bu kalıpları, ben de geçen hafta sosyete pazarında gezerken bir satıcı gördüm. Hamurları açıp açıp şekillendiriyor. Üzerine öyle bir pratik yapmış ki izleyince, hamur işi yapmak ne kadar da kolay dedirtiyor görenlere. Özellikle puf böreği ve çiğ börek için böyle bir şey almayı düşünüyordum zaten ve de görmüşken aldım. Fiyatı da 5 tl gibi bir şey zaten. Bazı yerlerinde hatalar olduğundan alt kısmı pek iyi kesmiyor ama kapama kısmı çok iyi. Bu da pişirme esnasında hamurun açılmaması açısından önemli. NOT: Bu mantı da kullandığım kalıp en küçük olan kalıp.
Ve hemen bir deneme ile, işte tarifi..
MALZEMELER
1 yumurta, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı şeker, 1 çay kaşığı karbonat, ılık su, yeteri kadar un.

İÇ HARCI
1 demet ıspanağın yeşil yaprakları
2 tane soğan
Tuz, karabiber
Sıvı yağ

PİŞİRMEK İÇİN
Sıcak su
Yarım limon suyu
Tuz
YAPILIŞI
Geniş bir kaba 1 yumurtayı , tuzu, şekeri, karbonatı, yeteri kadar unu ve ılık suyu yavaş yavaş ekleyerek güzelce bir hamur yoğuruyorum. Ve hamuru bezelere ayırıp yarım saat kadar dinlendiriyorum. Bu arada iç harcını hazırlıyorum. Ispanakları iyice yıkayıp, suları süzüldükten sonra ince ince doğrayarak hazır ediyorum. Bir tavaya sıvıyağı koyup yemeklik doğradığım soğanları ve tuzu ekliyorum, soğanlar iyice pişene kadar kavuruyorum. Kavrulan soğanları ocaktan aldığım gibi doğradığım ıspanakların üzerine gezdiriyorum ve karabiberini de ekleyip ıspanakların diriliğinin gitmesi için hafifçe yoğuruyorum.
Dinlenen hamurları merdaneyle çok ince olmayacak şekilde açıp, börek kalıbının arkasıyla hamurları yuvarlak şekilde çıkartıyorum. Çıkarttığım yuvarlak hamuru börek kalıbının üstüne koyup, iç harcından 1 tatlı kaşığı koyarak kalıbı sıkıca kapatıyorum(haşlarken açılmamaları için). Bütün hamurları hazırladıktan sonra derin bir tencereye bolca sıcak suyu, tuzu ve yarım limon suyunu ilave edip, su kaynayınca hamurları teker teker suya bırakıyorum 20 dakika kadar haşlandıktan sonra süzdürerek servis tabağına alıyorum. Ve yağda toz kırmızı biber kızdırıp üzerine gezdiriyorum. Afiyetle...

11 Ocak 2011 Salı

ÖRGÜ BİLEKLİK

Basit bir örgüsü var, az çok zincir çekmeyi bilen herkes örebilir herhalde. Bant kısmını bileğimin ölçüsünde tamamen trabzan şeklinde örerken, İlik kısmını tek taraflı olacak şekilde, birinci sıradan ikinci sıraya atlarken 10 zincir çekerek  trabzan örmeye devam ederek oluşturdum. Düğmelerini de 5 zincir çekip küçük yuvarlak oluşturacak şekilde birinci zincirin ucuna battım ve ipini uzunca kesip sürekli zincirin etrafını dolanarak minik düğmeler oluşturdum. Süslemesine gelince, tam ortasına bir iğne oyası diktim. Geri kalan kısmında pul ve boncukları ince bir iğne yardımıyla dikerek gördüğünüz gibi süsledim.

ÇİÇEKLERİMİ GÖRMÜŞMÜYDÜNÜZ?

Balkonumuzun her daim açan çiçekleri.. Karanfil ve Lazanya… Her daim açan çiçekleri çok seviyorum. Bu yüzden çiçekçiye gittiğimizde hep açık duran hangi çiçek varsa onlardan almak istiyorum dedim ve bu çiçekleri tavsiye etti. Adana’da havların güzel ve bolca güneşli olmasından da kaynaklı güzel renkleriyle hep açık haldeler. Bakımı da kolay, her gün ya da iki günde bir sulamak yeterli. Onlarla ilgilenmeyi çok seviyorum. Çiçeklerin eve bir ruh, bir renk kattığını düşünüyorum. Dün de çok güzel, güneşli bir hava görünce hemen onlara da biraz vakit ayırdım ve bakım ve temizliklerini yaptım. Bir de kaktüsüm var tabi ki.

Kaktüs de fazla su istemediğinden bakımı oldukça kolay. Kötü olan kısmı ise dikenli bir yapısı oluşu. Toprağına yaklaşmaya bile izin vermiyor :) Fazla el altında olmadığı sürece sorun da yok. Dün kaktüsümüzün de bakım günüydü. Öncelikle kahverengi bir ayakkabı boyası alıp güzelce boyası yapıldı. Ardından da bir nazar boncuğu eklendi.

10 Ocak 2011 Pazartesi

HAFTA SONU, YAZ TATİLİ KAMPANYASI VE ‘EYVAH EYVAH 2’


Çokça renkli, biraz güneşli, biraz gezmeli, biraz hareketli, oldukça da eğlenceli bir Cumartesi, bolca uykulu, çaylı, kahveli, gazeteli, akşamında dışarıda yenilen bir yemekle son bulan bir Pazar günü. Totale bakarsak güzel bir hafta sonuydu özetle.
 İlk önce tatil ya da balayı planı olanlara ETS turdan güzel bir kampanya haberim var. Özellikle world kartı olanlara % 35 gibi bir indirim fırsatı var. Ve güzel yanı ödeyeceğiniz fiyata artı olarak % 1 gibi bir şey ödeyip, eğer bir problem olur da gidememe ihtimaliniz olursa son 3 güne kadar iptal etme şansınız var.
Biz de bir ön araştırma için hafta sonu ets’ ye uğradık. Birkaç otel arasında kararsız kaldık ama bu hafta içi kararımızı netleştirip önümüzdeki Cumartesi günü tatil olayını kesinleştirmek fikrimiz. Kervansaray Kundu-Beach Hotel Lara hakkında bir fikri olan ya da gidenleriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca balayı fikri olanlara bizzat balayımızı geçirdiğimiz yer olarak tavsiye edebileceğim bir otel. AMARA DOLCE VİTA . Son tarih 31 Ocak aklınızda olsun.
Eyvah eyvah 2 filmine gelince son zamanlarda izlediğim en güzel, en keyifli Türk filmiydi. Çok eğlenceli ve doğal bir film olmuş. Gitmelisiniz bence..
Bunlarda Cumartesi gününden birkaç kare...

KIRMIZI TURP CACIĞI

Oktay ustadan gördüğüm ve merak edip hemen uyguladığım bir tarif. Sayısız faydası olan bir bitki olarak, mevsimi geçmeden denemek isteyenlere işte tarifi..

MALZEMELER
Kırmızı turp
Yoğurt
Sarımsak
Tuz
Zeytin yağı (üzerine)

YAPILIŞI
Ezilmiş sarımsakları, iyice çırpılmış yoğurtla karıştırın. Turpu rendeleyin, (cacığı sulandırmaması için) önce elinizle iyice suyunu sıkıp ondan sonra sarımsaklı yoğurda ilave edin. Tuzunu da ekleyip, kaselere paylaştırın. Turpun kabuklarını ince ince kıyıp üzerini süsleyin. Ve üzerine zeytinyağı gezdirin. Servise hazır ..

7 Ocak 2011 Cuma

FOSFORLU BİR TUNİK



Havaların soğuması itibariyle ben de dikişten uzaklaştım sanki biraz. Aslında canım bir şeyler dikme arzusunda sürekli, ama soğuk ve bulutlu hava beni “çay, kısır havasında sıcacık oturmalar bu havada en iyisi :)” dedirtiyor inan ki. Bu fosforlu kumaşı da bu yazımda bahsetmiştim. Var olan bir kazağımın kalıbını çıkararak ve birazcık boyunu uzatarak, tunik şeklinde diktim. Tabi ki yine bir fiyonk eklemesi yapıldı. Diktiğim 2-3 gün oldu aslında ama yaka kısmının nasıl olması konusunda biraz düşündürdü beni. Ve nihayet dün itibariyle bitirildi ve de giyildi..

TURUNCU BİR ÇORBA: HAVUÇ ÇORBASI

Bildiğiniz havuç çorbalarından biraz farklı bir tarifim var mutlaka deneyin pişman olmayacaksınız ;) Ben tel şehriye de ilave ediyorum, ama isteğinize göre şehriyesiz de gayet güzel bir çorbadır kendileri. İşte tarifi..



MALZEMELER
1 tane soğan
2 tane havuç
2 yemek kaşığı un
1 çay bardağı tel şehriye
Yarım tavuk bulyon
Sıcak su
Tuz
Sıvı yağ

YAPILIŞI
Tencereye sıvı yağı, ardından yemeklik doğradığınız soğanları ekleyip biraz kavurun. Rendelenmiş  havuçları da ekleyip biraz da öyle kavurduktan sonra unu da ilave edin. Birlikte pembeleşene kadar kavurup sıcak suyu, tuzu, tavuk bulyonu da (biraz da tuz ot atıyorum ben) ekleyip havuçlar yumuşayana kadar pişirin. Ve tam bu aşamadayken çorbayı blendırdan geçirin (çünkü şehriyeler eklendikten sonra bu işlemi yaparsanız şehriyeler parçalanır). Tencereyi tekrar ocağa alıp tel şehriyeleri çorbaya ilave edin. Şehriyeler piştiğinde havuç çorbanız servise hazır. Afiyet olsun..

6 Ocak 2011 Perşembe

ISLAK KEK


MALZEMELER
4 adet yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
2 su bardağı un
1 paket margarin
1 paket kabartma tozu

YAPILIŞI
Öncelikle margarini küçük bir kaba alıp eritip, soğuttum. Yumurtaları şekerle birlikte krema kıvamını alana kadar blendırla çırptım. Şeker iyice eridikten sonra sütü, erittiğimiz margarini ekleyip çırpmaya devam ettim. Eğer kakaolu kek yapmak isterseniz bu aşamada 4 kaşık kakao ekleyebilirsiniz. Ve bu aşamadayken bu karışımdan bir su bardağı ayırdım. Kalanın içine kabartma tozu ve unu katarak tekrar çırptım. Ve yağlanmış bir kek kalıbına boşaltıp, 160-170 derece arasında ısıtılmış fırında yarım saat kadar pişirdim. Kekin pişip pişmediğini anlamak için kürdan testiyle kontrol ediyoruz, temiz çıkıyorsa kekimiz pişmiş demektir. Kekimizi hemen servis tabağına alıp, henüz sıcakken ayırdığımız bir bardak sosu kekin üzerine döküp emmesi için bir süre bekletelim. Kek, sosu çektiğinde servise hazır demektir.
 Not : Kekin üzerine dökeceğiniz sosun daha bol olmasını istiyorsanız ayırdığınız bir bardak sosa biraz daha süt ve kakao ilave edebilirsiniz. Ayrıca sosu dökmeden önce karıştırmayı unutmayalım. Afiyetle..

5 Ocak 2011 Çarşamba

KEŞKEK TADINDA BULGUR PİLAVI

Yine yapılışı oldukça basit, oldukça da lezzetli bir tarifle sizlerleyimm. Çokça yaptığım tariflerden biri olan Kekikli Piliç tarifime biraz bulgur eklememle ortaya çıkan bir tariftir kendileri. Tamamen pilicin kendi suyuyla ve yağıyla piştiğinden çok lezzetli oluyor. Ben bu defa yaparken piliç derili incik kullandım ama piliç derili sarma ile daha da lezzetli oluyor. Merak etmekte bulunanlara işte tarifim.. 
MALZEMELER
İstediğiniz kadar piliç derili sarma
1 bardak pilavlık bulgur
Tuz

YAPILIŞI
Piliçleri derileri altta kalacak şekilde geniş bir pilav tenceresine dizip üzerine tuzunu ve 2 bardak kadar sıcak suyu ilave edip, piliçler hafif beyazlaşana kadar (10 dk. kadar) pişiriyorum. Ve sonrasında üzerine 1 bardak bulguru gezdirip, kapağını kapatıyorum ve kısık ateşte bulgurlar pişip, piliçler kızarana kadar pişiriyorum.

Piliçlerin derili kısımları altta kaldığından onlar yavaş yavaş kızarıyor ve saldığı yağla bulguru da lezzetlendiriyor. 
Şimdiden afiyet olsun..