30 Aralık 2011 Cuma

PATATESLİ SOĞANLI OMLET

Sabah kahvaltılarınıza lezzet katacak çok nefis bir omlet çeşidi bu. Aslında patatesli yumurtayı, patatesleri küp küp doğrayarak sık sık yapar sevgili kocacığım, ben de bu sabah soğan ilave ederek yaptım ve böyle de çok lezzetli oldu. Denemek isterseniz işte size de tarifim…


MALZEMELER
1 tane orta boy patates
1 tane küçük soğan
2 yumurta
Tuz, karabiber, pul biber
1 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı sıvı yağ
İsteğe göre kekik

YAPILIŞI
Öncelikle patatesi soyup rendeleyin, soğanı da yemeklik doğrayıp hazırlayın. Omleti yapacağınız tavaya tereyağı ve sıvı yağı koyup doğradığınız soğanları ekleyin 1-2 dakika kavurduktan sonra rendelenmiş patatesleri de ilave edip patatesler hafif pembeleşene kadar kavurmaya devam edin. Bu arada yumurtaları bir kaseye kırıp, baharatları da ilave edin ve çırpın. Patateslerin üzerine döküp omleti önlü arkalı pişirin.
Afiyet olsun… 

28 Aralık 2011 Çarşamba

PONPONLU BİR BERE, ÖREREK İLMEK ATMA VE ZİNCİR İŞİ İLE SÜSLEME

Hafta sonu gezerken aldığımız yün iple hemen bebeğimize bir bere daha ördüm. Bu defaki beremizi şişle ördüm. 5 numara şişle, 35 ilmek atıp başladım, başlangıçta ve bitişte 10 sıra ters-düz örerek lastik kısmı bıraktım. Kalan kısmını da ters örerek, orta kısma doğru geldiğimde gidiş ve gelişlerde artırarak, ortayı geçtiğimde de ilmekleri yine 35’e düşürerek tamamladım. Son olarak uçlarına ponponlar koydum, bütünlük sağlaması açısından ponponları yaptığım ipten alın kısmına da zincir işiyle süsleme yaptım. Nasıl yapıldığını sorarsanız onları da elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Bu defaki şapka mankenliğimizi de burada anlattığım kapı tutacağımız yaptı :)


ÖREREK İLMEK ATMA

Benim örgü örerken en rahat bulduğum ilmek atma şekli bu. Bu şekilde ilmek atarak en başta ip ziyanından kurtulmuş oluyoruz. Yani ayırdığımız ip yeter mi yetmez mi düşüncemiz olmuyor :) İkinci olarak da elde atmış olduğumuz ilmeklerde bir esneme payı olmuyor. Örneğin bir şapka, bere örerken ilmek attığımız kısım alın kısmına gelecekse ya da ördüğünüz bir kazak olup boyu belden aşağıya inecekse dar gelme gibi bir sorun olmuyor. Çünkü bu yöntemle attığınız ilmek olabildiğince esnek oluyor. Bu yüzden olur da bilmeyenleriniz olur diye elimden geldiğince anlatmaya çalıştım, umarım anlaşılabilir olmuştur.


  • İlk olarak ipimizi alıp ucuna da bir düğüm atıp şişe takılır. (1-2-3)
  • Şişlerimizi elimize alıp örmeye başlarız, her ördüğümüz ilmeği sağdaki şişten soldaki şişe takarız. (4-5-6)
  • Soldaki şişe taktığımız ilmekleri de örüp tekrar soldaki şişe takarak devam ederiz. (7-8-9)

ZİNCİR İŞİ İLE SÜSLEME


İlk adım: İpinizin ucunu düğümleyin ve süsleme yapmak istediğiniz yere iğnenizi alttan batırarak üstten çıkarın ve iğneyle çıktığınız yere tekrar batın.

İkinci adım: İpi tamamen çekmeden istediğiniz genişliği ayarlayarak bırakın.

Üçüncü adım: Alttan iğnenizi batırarak yukarıda bırakmış olduğunuz halkanın en uç kısmından çıkarın.

Dördüncü adım: İğneyle çıktığınız yere tekrar batarak devam edin. Böylece birbirine geçmiş zincirler elde edeceksiniz.

27 Aralık 2011 Salı

KAVRULMUŞ SUSAMLI KURABİYE

Çıtır çıtır susamların kavrulmuş mis kokusuyla, ağızda dağılan çok da lezzetli bu kurabiye tarifimi denemenizi mutlaka tavsiye ediyorum. Bizim bugünkü çay saatimizi şenlendiren kurabiyelerimizi siz de denemek isterseniz tarifi de şöyle…


MALZEMELER

Yarım paket oda sıcaklığında margarin
(1 yemek kaşığı margarin susamları kavurmak için ayrılacak )
Yarım su bardağı pudra şekeri
Yarım su bardağı sıvı yağ
Yarım su bardağı susam
Yarım su bardağı nişasta
1 paket vanilya
Yarım paket kabartma tozu
1 buçuk su bardağı kadar un


YAPILIŞI

Susamları kavurmak için ayırdığınız 1 yemek kaşığı margarini bir tavada eriterek susamları pembeleşene kadar kavurun.
Yoğurma kabınıza yumuşak margarini, pudra şekerini, sıvı yağı alarak biraz yoğurun. Sonra kavurup soğuttuğunuz susamları, nişastayı, vanilya ve kabartma tozunu ilave ederek biraz daha yoğurun ve son olarak unu ilave edip iyice yoğurduktan sonra şekil verip 170 derece ısıtılmış fırında hafif sararana kadar pişirin ve biraz soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz. Afiyetle…

26 Aralık 2011 Pazartesi

36. HAFTA

Artık 36. haftamıza girmiş bulunmaktayız. Çok şükür her şey yolunda gidiyor, ellerimde oluşan şişlik ve hafif ağrı, bir de gece uykularımdaki soldan sağa dönüşlerde tek seferde harcadığım 15-20 dakikalık uyku bölünmelerimi de saymazsak kendimi hala çok iyi hissediyorum. Benim gibi hareketli olan bebeğimin de iyi olduğunu kıpırtılarından anlıyorum:)
Onun haricinde bu zamana kadar toplamda 12 kilo almış olup hayatımın en şişman zamanlarını yaşıyorum :) Zayıf olmanın ne kadar rahat, özgür ve hafif olmak olduğunu da anlamış olup fazla kilonun hayatı ne kadar zora soktuğunu da bizzat yaşamış bulunmaktayım.
Son olarak bu hafta sonu bebek şekerlerimizi ve lohusa şerbeti için gerekli malzemelerimizi de aldık. Sanırım artık eksik bir şeyimiz de kalmadı. Ve işte 36. haftamızdan birkaç fotoğraf ile ben…





23 Aralık 2011 Cuma

KALPLİ BEBEK YASTIĞI

Daha önce bu yazımda Cotton Box’ tan bu bebek nevresim takımını aldığımızdan bahsetmiştim. Bebeğimizin beşiğini henüz kurmadığımız için nevresim takımını da sermeden düz renkli olan yastığını kalplerle süslemek istedim. Hem çok kolay hem de çok hoşuma giden bir çalışma oldu. İşte bebeğimizin kalpli yastığı...


Bebeğimizin beşiğini son ayda kurma kararı almıştık yani bir hafta sonra o da hazır olur inşallah ama son halini görebilmeniz için ben küçük bir köşede göstermek istedim.


Yapım aşamasına gelince daha önce kalpli kapı süsünde yaptığım gibi yastığın boyu için yeterli olacak kadar kalpleri ( kalpli kurabiye kalıbını kullanarak ) beyaz keçeden keserek hazırladım ve düzgün durmaları için önce kalpleri tam ortalarından geçerek makinede diktim. Sonra da yastığın üzerinde dikmek istediğim yeri belirleyerek iğneledim ve makinede dikişi takip ederek tekrar diktim.



22 Aralık 2011 Perşembe

OYUNCAK TRAKTÖR

Bebeğimiz için yaptığım son oyuncak da bu traktör. Aslında birazcık uğraştırdı beni ama çok da zevkli bir çalışma oldu. Malum oyuncak olduğu için bebişim oynarken bir tarafları kopmasın diye silikon falan kullanmadım yaptığım hiçbir oyuncakta da, bunda da. Tek tek diktim bütün parçalarını. Ve işte sonuç :)




Bunlar da traktörümüzün ana parçaları, tekerlekleri ve kalıbı.


Bütün süslemeleri yaptıktan sonra da alttaki açık bıraktığım kısımdan elyaf doldurdum ve elde dikerek kapattım.

21 Aralık 2011 Çarşamba

PATATES MANTISI

Bu tarif, yemeklerini ve ustalığını çok beğendiğim Oktay Usta’dan. Aslında doğru dürüst tv izlemiyorum ama geçen gün tam bu tarifi yaparken rastladım, hoşuma gitti ve hemen denedim. Patatesin ve kıymanın olduğu her yemeğin güzel olduğu gibi bu tarifi de çok beğendim. Siz de denemek isterseniz, ufak tefek değişikliklerle işte tarifi…


MALZEMELER
4-5 tane haşlanmış patates
1 demet maydanoz
Tuz, karabiber, pul biber

İç harcı için;
2 tane soğan
200 gr. kadar kıyma
Sıvı yağ
Tuz, karabiber

Üzeri için;
1 kase çırpılmış yoğurt
2 diş sarımsak
1 çorba kaşığı tereyağı
Biraz da sıvı yağ
1 çay kaşığı toz kırmızı biber


YAPILIŞI
Patatesleri karıştırma kabına alıp rendeleyin ve ince ince doğradığınız maydanozları ilave edin. Tuz ve karabiber de ekleyip iyice karıştırdıktan sonra patatesli harçtan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlayın, ortalarını bastırarak çanak şeklini verin ve servis tabağına dizin.
İç harcı için, ayırdığınız soğanları ince bir şekilde doğrayıp sıvı yağ koyduğumuz tavada biraz kavurduktan sonra kıymayı da ekleyip kavurmaya devam edin. Kıyma iyice piştikten sonra üzerine tuz ve karabiberi ilave edin ve ocaktan alın. Kıymalı harçtan çanakların içlerine doldurun.
Üzeri için sarımsaklı yoğurt hazırlayın. Tereyağı, sıvı yağı ve toz kırmızı biberi tavada kızdırıp yoğurdun üstüne döktükten sonra patatesli mantımız servise hazır.
Afiyetle…  

20 Aralık 2011 Salı

BEBEK ODASI İÇİN KAPI SÜSÜ

Bebeğimize kavuşmamıza son beş hafta kala bebek odamızın kapı süsünü de nihayet tamamladım. Her şeyini kendim yapmak istediğimden birazcık uğraştırdı beni ama sonuçta istediğim gibi bir şey çıktı ortaya ve kapıdaki yerini aldı bile.


Yapım aşamalarına gelince öncelikle, fotoğrafta gördüğünüz parçalarla kuzuyu hazırladım. Kuzunun gövdesinde çift kat kumaş kullanmamın sebebi ileriki zamanlarda kapı süsünü kaldırdığımda kuzunun içini elyaf doldurup oyuncak olarak kullanmak.


Sonrasında yazı kısmını ince, sera naylonu tarzı bir yere yazıp harflerin içini çıkarttım ve böylelikle boyama işlemi çok kolaylaşmış oldu. Boyama işlemi bittikten sonra harflerin kenarlarını simli dolguyla kapladım.


Boyadığım beyaz kumaşın arkasını kumaşla kapatarak yarısını makinede diktim ve içine önce sert durması için aynı ölçülerde kestiğim kartonu sonra da biraz dolgun durması için kartonun üzerine hafif bir tabaka elyaf doldurdum ve kalan kısmını elde diktim. Sonrasında beyaz tülü pile pile olacak şekilde makinede diktim. Üzerine de hazır aldığım mavi şeriti elde dikerek kalplerle de süsledim.

19 Aralık 2011 Pazartesi

MİSKET KÖFTE

Pilavın yanına en çok yakışan, sofralarda da çok şık sunumları olan misket köfte, köftenin en güzel hallerinden biri bence. Misket köfteleri küçük kürdanlarla ya da çeşitli sebzelerle şişe dizerek de davet sofralarınız için süslü sunumlar hazırlayabilirsiniz.
Sadece dikkat edilmesi gerekenler kıymayı en az 3-4 saat önceden yoğurup dinlendirmek çünkü içindeki irmiklerin kabarması gerekli. Bir de köfteleri kızartırken hem köftelerin iyi pişmesi için hem de içindeki irmiklerin hemen yanmaması için yüksek ateşte kızartmamaya dikkat edin. İşte size misket köfte tarifim…


MALZEMELER
300-400 gr kadar dana kıyması
2 tane orta boy soğan
2-3 diş sarımsak
1 çay bardağı un
1 çay bardağı irmik
Kimyon, karabiber, tuz.

YAPILIŞI
Rendeleyip suyunu sıktığınız soğanlar ve sarımsaklarla birlikte bütün malzemeleri karıştırarak iyice yoğurun. Üzerini sıkıca kapatıp buzdolabında en az 3-4 saat kadar dinlendirin ve buzdolabından çıkardıktan sonra tekrar yoğurup şekillendirin. Bol ve hafif kızgın yağda tavayı sallayarak köfteleri kızartın. 


Afiyet olsun...

16 Aralık 2011 Cuma

KIŞLIK BEBEK BERESİ

Malum bebeğimiz Ocak ayı gibi doğacağından ona birkaç tane de bere örmek istedim. Aslında şişle örmeyi düşündüğüm bir model vardı kafamda ama maalesef uygun bir ipim yoktu ben de evde var olan ipleri değerlendirmek adına tığ ile bu bereyi ördüm bebeğimize.

Şapka mankenliğimizi de bebeğimizin odası için yaptığım kapı tutacağımız yaptı. İşte sonuç :)


Ölçülerini nasıl yapacağımı bilemediğimden bebeğimiz için aldığımız penye şapkaların boyunu ve esneterek genişlik ölçüsünü belirledim. Yapılışına gelince, zincir çekmeyi bilen herkesin yapabileceği çok kolay bir model oldu. Alın genişliği ölçüsünde iri iri zincir çekip üst sıraya geçtiğimde aralarında birer zincir çekerek üç kerede çıkılan trabzanlarla 5-6 sıra kadar ördüm. Sonrasında ilk önce zincirleri, sonra da trabzanları azaltarak bitişini yaptım.



Son olarak uç kısmına beyaz iple bir süsleme ve tepesine de iki tane ponpon yapıp diktim. Bu kadar…

GÜNAYDIN

Bu sabahki kahvaltımla herkese günaydınlar. Ben balkonda çay keyfime devam ediyorum. Bir de bebişimize bere örüyorum. 1-2 saat sonra bitirdiğimde tekrar burada olurum. Beni izlemeye devam edin :)

14 Aralık 2011 Çarşamba

KIRMIZI ÇİÇEKLİ KOLYE

Takılarımın arasına baktığımda çok da kırmızılı bir kolyemin olmadığının farkına vardım. Ve kahvaltı sonrası çayımı içerken, kırmızı keçelerden böyle bir kolye yaptım kendime. Bir süre böyle kullanıp ileride belki de bir taca dönüştürebilirim kendilerini. Ve işte yeni, kırmızı çiçekli kolyem…


Yapım aşamasına gelince, büyük, orta ve küçük boyutlardaki çiçek kalıplarımı kullanarak kırmızı keçeden her boyutta ikişer parça kestim. Aynı boyutlarda olanları üst üste koyup, çiçeklerin tam ortasına da küçük bir inci ekleyerek diktim. Yine keçeden üç çiçeğin de yan yana sığabileceği uzunlukta ve bir cm kalınlığında oval bir parça kesip, çiçekleri sıcak silikon yardımıyla bu parçanın üzerine yapıştırdım. Son olarak da zincir eklemesini yaptım. Bu kadar…

12 Aralık 2011 Pazartesi

34. HAFTA

Artık 34. haftamızın tam da ortasındayız. Ve Perşembe günü de doktor kontrolümüz var. Her şey gayet iyi çok şükür ama bakalım doktorumuz neler söyleyecek. Şu ana kadar 10-11 kilo almış bulunmaktayım ve göbeğim de sanki hızla büyüyor. Aynada kendimi gördüğümde çok gülüyorum :) Kocaman göbeğimden olmayan elbiselerim bir yana bir de bütün montlarımın önü kapanmıyor, hiçbirini giyemiyorum. Yeni bir şeyler almak da istemiyorum artık son 6 hafta kaldı malum. Deri montumla idare etmeye çalışıyorum :) Hamilelikten önce hiç düz bir ayakkabım da yoktu, onun için yaz döneminde bir babet almıştım, kış içinde bu botları almıştım iyi ki de almışım çok rahat ediyorum. O yüzden bir 5-6 hafta daha beni bu mont ve botla görmeye alışın olur mu ?
Onun haricinde biraz fazla ayakta kaldığımda hafif bir bel ağrısı ortaya çıkıyor, biraz daha oturarak ya da uzanarak vakit geçirdiğimde sorunum halloluyor ama maalesef bu da benim için çok zor, o oturduğum zamanlar da bana tamamen vakit kaybı gibi geliyor. Canım kocacığımın bebişimizle konuşması şöyle; “canım oğlum biraz daha sabret, doğduktan sonra iyice dinlenirsin” diyor :))

Ve 34. haftamızdan birkaç kare fotoğraf ile ben…





9 Aralık 2011 Cuma

KALPLİ KAPI SÜSÜ

Uzunca bir süredir antredeki kapımız için bir kapı süsü yapma fikrim vardı fakat nasıl bir şey yapacağıma bir türlü karar verememiştim. Buna benzer bir kapı süsünü yaprak formunda ve gazetelerden yapılanını görmüştüm. Ben de nihayet dün antremize keçelerden kalpli bir kapı süsü yaptım. Antre kapısı olup, çok da kullanıldığından boylarını uzun yapmak istemedim ve nihayetinde böyle bir şey çıktı ortaya. Siz de denemek isterseniz detaylı olarak anlatmaya çalıştım.



Öncelikle malzemelerimiz istediğiniz renkte keçe ve ip, bir de kapı süsünü yapacağınız kapının genişliğinde kapaklı bir kablo kanalı ( bunu çok düşündüm :)


İlk olarak kalpli kurabiye kalıbını tutmak kolay olduğundan onu kullanarak pembe ve beyaz keçelerin üzerine kalpleri çizdim, düzgün bir şekilde keserek dikişe hazırladım.


Sonra dikiş makinesinde baştan 5 cm kadar bir ip bırakarak kalpli keçeleri bir pembe bir beyaz olacak şekilde, yine aralarına 5’er cm aralık bırakarak diktim.



Sonrasında hazırladığım kalpli şeritlerin ucunu küçük kağıtlara sıcak silikon yardımıyla yapıştırıp, daha sonra da kapağını açtığım kablo kanalını eşit aralıklarla işaretledikten sonra şeritleri kağıtlı kısımdan kablo kanalının içine (işaretli yerlere) yapıştırdım.


Yapıştırma işlemi bittikten sonra kablo kanalının kapağını kapattım ve duvara monte işi de sevgili kocacığıma kaldı.