EN SON

Bahçemizde yaptığımız kahvaltılardan biri…

Soğuksu’ya yaptığımız ikinci çıkarma. Bu defa güveçte kaşarlı alabalık denedim ve bayıldım. Çok daha güzel olmuştu, hem bunda balık ayıklanarak pişirildiğinden yemesi de çok rahat oluyor ;)

Dönüşte öğle yemeği için Ankara’ya, Kesman Ciğer’e uğradık. Daha önce de bahsetmiştim bu mekanı beğendiğimden, mekan hala güzel ama bazı eksiklikler vardı bu kez, pek beğenmedim sanki.

Ama, mama sandalyesi bu zamana kadar gördüğüm en temiz ve özenli mama sandalyesiydi. Pırıl pırıl temiz, tepsi içerisine peçete, kaşık, çatal hazırlanmış ve üzeri streç film ile kaplanmış, servise hazır bekliyordu.

Ve son zamanlarda en sevdiğim içecek, menengiç kahvesi. Gönül Kahvesi’nde güzel yapıyorlar ;)

Dönüş yolunda kitabını okuyan bebe :))

Ve fazlasıyla oburlukla geçen günlerden sonra bir kilo alarak dönmüş halimle ben…

Yine uzun bir yolculuk sonrasında evimize döndük nihayet. Aslında bir haftayı geçti gelişimiz ama böyle oluyor alışma evreleri. Bir hazırlanma, bir yolculuk, bir oraya gidip yerleşme, alışma, derken tekrar toparlanma, yeniden uzun bir yolculuk, eve dönüşte temizlik, yeniden yerleşme, bu defa burada bir adaptasyon derken bu aralarda mecburiyetten bir es vermem gerekebiliyor. Neyse ki temizlikler yapıldı, bavullar yerleşti, boşaltılan buzdolabı yeniden dolduruldu, komşularla gezmeler bile başladı, özetle kaldığımız yerden devam ediyoruz ;)

Extra durumlar çıkmasaydı bugün 20 günlük bir tatile çıkıyor olacaktık. En üzüldüğüm ise 10 günlük Bodrum tatilimizi iptal etmek durumunda kalmamız oldu. Bakalım, yine askıda kaldı tatil mevzusu, şimdilik Adana sıcaklarında bronzlaşmaya devam :)